Cemaleddin Ferruh Darülhadisi (Taş Mescit): Çankırı'da Selçuklular
Dönemi'nden kalma en önemli yapıdır. Cemaleddin Ferruh Şifahanesi ve Darülhadisi olarak birbirine
bitişik inşaa edilen bu iki yapı, mimarlık tarihi bakımından olduğu gibi plastik sanatlar açısından da
ilgi odağı niteliğindedir. Günümüze kadar ulaşan kitabelerinden anlaşıldığına göre Şifahane,
Keyhüsrev Oğlu l.Alaeddin Keykubat zamanında Atabey Cemaleddin Ferruh tarafından 1235 M.
(Hicri 633 Muharrem) yılında yaptırılmıştır.
Bundan yedi yıl sonra 1242-1243 M. (Hicri 640) yılında Şifahanenin önüne bir Darülhadis ekleten
Cemaleddin Ferruh, bu yapılarıyla Çankırı'da ilginç sağlık kurumlarından birisinin kurucusu
olmuştur.
Bu iki yapıdan, halk arasında Taş Mescit olarak tanınan Mescit ve Cemaleddin Ferruh'un Türbesi
bulunan Darülhadis kısmı, bütünüyle günümüze ulaşmıştır. Şifahane kısmı ise tamamen yok olmuş
durumdadır.
Tekkelerin kapatılması kararına kadar bir süre Mevlevihane olarak ta görev yapan Şifahanenin
yıkılmasına, moloz taştan yapılmış olması ve arazinin durumunun sebep olduğu sanılmaktadır. Buna
karşılık olarak ön tarafa yedi yıl sonra yapılan Darülhadis, iki katlı olarak kesme taştan yapılmış,
dışardan iki duvar ve bir köşe kulesiyle desteklenmiştir.
Bu yapıların bir diğer önemi de, yapı üzerinde yer alan iki adet figürlü parçadan gelmektedir.
Bunlardan biri sürekli yayınlara konu olmuş, devamlı olarak üzerinde durulmuştur. Boyutları1.0X
0.25 m. olan bu kabartmanın özelliği, gövdeleri birbirine dolanan iki ejder (yılan) motifidir.
Ejderlerin başları karşılıklı gelecek şekilde biçimlendirilmiştir. Günümüzde "Tıp Sembolü" olarak
kullanılmaktadır. Halk arasında su içen yılan olarak da adlandırılan ikinci parça ise, diğeri gibi alçak
kabartma olarak biçimlendirilmemiş olup başlı başına bir heykel görünümü verilmiştir. Darülhadis'te
kullanılan gözenekli taştan yapılmış olan parça, kupa şeklinde olup gövdesine bir yılan sarılmakta ve
üst kısımda uzantı yaparak sonuçlanmaktadır. Bu motif de günümüzde "Eczacılık Sembolü" olarak
kullanılmaktadır. Eser yakın döneme kadar Mevlevihane olarak da kullanılmıştır.
Araç ile çıkılabilen kalede oturma yerleri, perguleler, elektrik, su, mescit, otopark umumi tuvalet mevcuttur.